top of page

Asil Olmayan

  • Yazarın fotoğrafı: Koray Yılmaz
    Koray Yılmaz
  • 12 May 2016
  • 5 dakikada okunur

Biliyordu asil olmayandı yaşayışı ve varlığı. Gençlik yılları geçmiş, sadece hayatta kalmıştı. Artık olgun bir elfti. Anlatacak bir şey bulamıyordu. Onca yıl nasıl geçmişti, işte asil olmayan buydu; hayata boş vermişliği. Işığı niye sönüp gitmiyordu ki. Adını niye söylüyorlardı ki. O ismi kim bilecekti bir yıl sonra, kimdi ki? O asil olmayandı. Yeni bir yaşam için ne yapacağını planlayan, sonra çöpe atan. Kendi elleriyle yargılayan ve tüm düşüncelerini bir çırpıda silen... Sildiğinin ardından ağlayan... Ona acıyanlara öfkelenen, gülenlerden nefret eden... Ama ışığı sönmüyordu, bunda asil olmayan bir şey olmalıydı. Nice kralın göçüp gittiğini görmüştü; insan,elf onlarca ışığın ve hayatın sona erdiğini. Ama şimdi hiçbir şey yapmamış olan kendisi hayattaydı. Sonunda birisi adını tekrarladı,tekrarladı... "Asil dostum Eventlir, beni duyuyor musun?" ... Bizimki:"Şşşttt duyacaklar, tek kelime etme!!" Öteki ısrarla "Eventlir kendine gel, neden korkuyorsun, kim duyacak, neler oluyor?!?" Bizimki:"Sadece sus, duymuyor musun Arda'nın sesini onu dinle. Bırak beni,benim sesim ne söyleyecek ki sana, bırak sadece yok olayım." sırtını arkadışına döndü ve onun için getirilmiş pelerine sıkıca sarılarak düşüncelerine daldı. Yaşadıkları, ormanın yıldızlarla aydınlandığı zamanlardı. Daha gün denilen şey bilinmiyordu. Ve O -asil olmayan-, bir şekilde Valar'ın şarkısını duyuyordu. Mandos'un tüm salonları kapılarını açmış onu bekliyordu. "Oradakilere ne söyleyeceğim, ne söyleyeceğim..." Derinden, derinden yavaşça netleşen, şarkıya ters bir ses: "Clannggg, clannggg,... tıssss... Clanngg..." Birkaç saat sonra Eventlir:"Bana bir kılıç döveceksin! Çeliğe asil kanımı katacaksın" Ve asil olmayan, kılıcını beklemeye koyuldu.

-

Fazla uzuun sürmez ... Fazla uzun sürmez ... "Fazla uzun sürmez" diye aklındakini dillendirdi. Yanına gelenlere bunu tekrarlıyordu. O'nu ilk defa böyle kararlı görenlerin ilk hissettiği korku oluyordu. Onu pek sevmeyenler aldırmaz gibi davranıyor, sevenler ise giderek büyüyen bir endişeye kapılıyordu. Işığının söneceği söylentisi yayılıyordu. Elfler birbirlerinin içinden gelen ışığı sanki daha iyi görebiliyordu yıldızlar altında lakin Eventlir, asil olmayan, her an yitip gidecek kadar az bir ışık taşıyordu... "Söylesem mi, olmaz, olmaz benim delirdiğime karar verecekler… Valar sizi duyuyorum! Bir nota için bana izin verecek misiniz?" Sonra yine o ses: "Clannggg clannngg ,tısss...Clanggg,clanngg" "Tamamen delirmiş, kim kendi kanını kılıca karıştırır..." fısıltılar fısıltılar... Yanıp sönen yıldızlar altında, pelerinine sarılmış asil olmayan.

-Hep Batı'ya gidecekti- ------------------------------------------- Noldo hayatında bir yıldız istemişti, Tek taraflıydı, O yıldız sadece bir an durdu... Ve asil olmayana gülümsedi. Batı'ya gidecekti. Sadece bir an durdu Hep Batı'ya gidecekti. Ortadünya'nın en parlak yıldızıydı, Ama o hep Batı'ya gidecekti. Nienna'ya kadar. --------------------------------------------- Bir an düşündü hangi ormandaydılar. Kimler kalmıştı. Daha sonra nasıl onlara sırtını dönüp uyuduğunu düşündü. Evet yanlış olan bir şeyler vardı. Pelerini kokladı. Çimen ve leylak... Onu seviyorlardı. Sevmeyenler zaten birbir uzaklaşacaktı. Ama o pelerin asil olmayanın omuzlarındaki o sevgiydi. Hak etmeliydi, Batı'dan önce biri olmalıydı. Bir asil. Bu sefer bir ağlama sesi; en bildik notalarla : "Nienna benim için de bir nota..." pelerin yerde, eller yıldızlara ulaşmaya çalışıyor... Sonra yine derinden o ses "Clannggg,Clanggg...tııssss....Clannggg clangggg." Kulaklarını tıkıyor... Sonra pelerini görüyor..."Müzik" devam ederken ve "onlar" hep Batı'ya giderken; Eventlir, pelerinine sarılıp yıldızları izleyecekti.

Bir çocuk, asil olmayanı soruyor: "Neden bizden ayrı? Niye hiç gülmüyor?" Babası yanıtlıyor: "O elindekini bilmiyor, fazlasını istiyor, sakın onunla konuşma, bunu unutma" Çocuk neden diyen gözlerle bakıyor babasına. Son sözünü söylemeye hazırlanırken babası; Çocuk: "Ondan korkuyorsun? Ondan korkuyorsun!" koşarak ağaç evlerinin merdivenlerine ulaşır ve babasını yalnız bırakır. İşte şimdi O da yalnızdır. "Clanngg claanng, claannngg ......tıssss...clhanngg,clanngg" Kaderini aramak, bir şekilde bir nota için çabalamak hiçbir zaman güvenli olmamıştır ki. Eventlir pelerinin omzunu indirip ardına bakar. Gördüğü ona öfkeyle bakan bir babadır. Aldırmadan kalkar ve vücüdunu başka bir yere taşır. "Clanngg cllanng, clannggg ....clannggg,clanngg, tıssssss" Demircinin yanında: "Bitmedi biliyorum" "Evet daha bitmedi, bu iş hiç içime sinmiyor söyle Eventlir neyin peşindesin?" Sessizlik. Bir gülümseme: "Bir notanın." "Nasıl? Yine garip konuşuyorsun?" "Tıpkı senin yarattığın notalara benzeyecek dostum IronFist!" Demirci daha fazla üstelemez: "Kan ile çelik, daha yaratılırken, savaşmadan" Eventlir:" Bu yüzden son damlasına kadar dövmelisin çeliği" IronFist, şimdiye kadar pek çok müşteri ile çalışmıştı, süslü kılıçlar, rünlü mızraklar, kalkanlar, ağır zırhlar... Ama ilk kez işi bu kadar ağır geliyordu, dostu olarak gördüğü Eventlir'in artık aklını kaçırdığını düşünmeye başlamıştı. Çalışmaya dönecekti ki Eventlir'in omzuna elini koyarak: "Gel bırak düşünceleri, seni seven dostlarını terk mi edeceksin? Gidiyor musun buralardan? Batı'ya mı?" Eventlir: "Ortadünya'yı terk eden ben olmayacağım. Bir nota olmadan asla" IronFist kendi eline bakar, yavaşça omzundan çeker; Eventlir'i yolundan döndürmenin doğru mu yanlış mı olacağını bilemediği için işine devam etmeye karar vermiştir. "Clanngg,Claannngg,tııssss....Clannnggg,Chllaaaaggg"

........Salonları görüyor dışarıdan....... Işığın renklerini izliyor yürürken..... Kulağında o müzik...... En çok Nienna'nın notalarını duyuyor....... Yıldızlara yükselen müzik ona hep acıklı geliyor.........Pelerinine sarılıyor..........Birkaç dostuna rastlıyor yolda......... Hepsini selamlıyor......Ormanın derinliklerine ilerliyor........ Kulağında hep bir müzik...... ve dünyalarında hep olan yıldızlar..... ........Yalnızlığın bir oyunu mu.........O olabilir mi...........Niye daha yakından.........Niye sırf onun duyacağı şekilde......Ve şimdi karanlığın bir oyunu mu........Niye onun gözlerinde..........Kim olduğunu biliyor.......... Hep tanıdığı.........Kıpırdamadan bekliyor bir ağaca dayanarak........Dinliyor.........

Önce ben bile duyamıyordum Akıp giden gözyaşının sesini Kim bilebilirdi en hüzünlü olanın sesini Boşlukta fazla önemi yoktu Arda’da ise tek gerçek Bazıları için oydu Bir ben değildim ağlayan Artık yalnız değildim Evimi en uzak köşeye taşısam da Benimle ağladılar O gözyaşları şimdi daha bir duyulur oldu Ben mi başlattım bütün bunları Bir damla da bunun için... Eventlir biliyordu ki o Nienna’ydı. Yanına gidip sormak istedi niye hep onu daha net duyabildiğini. Sevdiği hüzün müydü? Sözleri biten Nienna Eventlir’i fark etti. Gülümsedi vala. Eventlir de ona. Ne varsa o ormanda, gülümsedi. Ve bir an gözlerini kapattığında Eventlir gençliğindeydi. Gülümserken.

Asil olmayan hep gülümsemeyecekti, Nienna yine müziğine başladığında birkaç varlıkla birlikte ağlamaya devam edecekti Yine o ses: "Clannggg clannggg ....tıısssss ...Clannggg clangggg" Ona bir gülümseme kadar çabuk geçen zamanı hatırlatacak, soğuk rüzgarda tek korunacağı pelerinine bir kez daha sıkıca sarınacaktı. Ne kadar Nienna'yı görmek istese de gözlerini açtığında orada olmamasından korktuğundan, dakikalarca öylece bekleyecekti Eventlir. Ve biliyordu gözlerini açtığında tek başına olacağını. Öyle oldu,tek başınaydı.

Rüzgâr yeni bulutlar getirir. Yıldızlar görünmez olur. Her şey hızlı hareket eder. Rüzgârda sallanan ağaçlar. Ormandaki canlılar. Herkesin bir yapacağı ve yaşayacağı var. Sınırlara koşan genç elfler. Komutanları. Birkaç şifacı. Acılar içinde bağıran yaralı. Notaları duyulmayan bir şarkı söyleyen elf. Büyüleri ile düşmana ölüm saçan elf ladysi. Hepsi evet hepsi çok hızlı hareket etmektedir. Sadece demirci yavaştır. "Clanngg,Clannnnggg....tıssss..Chlannggg,clangggg" Yağmur taneleri müziğe ve gözyaşına karışır...

Neden sonra ... sonra... sonra... sesler kesilir. Demirci çalışmaz. Beklenen birşey vardır sanki. Eventlir kılıcın bittiğine emindir. Sadece onu alıp almamkta kararsız kalmıştır. Istediği nota nasıldır? "Bilseydim şimdiye kadar duyardım"... Tam demirci atolyesine yönelecekken, atlılar sessizliği bozar. Eventlir bir saldırı olabileceği dehşetine düşer, bildiği herkes ölecek midir? Şehrin meydanına vardığında içi rahatlar... sesler yine aynı lisandadır. Bunlar güneybatıdaki UzakLiman şehrinden gelen Noldor birliğidir. Ağır zırhları içinde mağrur savaşçılar, ormanın derinliklerindeki bu küçük yerleşim bölgesinde ne arıyordu peki? Dinlemeli miydi, ya da gidip kılıcını mı almalıydı. Eventlir herşeyin aynı olduğunu düşünüyordu, o zehirli notalar hep içten içe var olacak gibiydi. "Sonuna kadar çarpışmadan bilemezsin". Grubun başındaki, elf ladysi ile birşeyler konuşuyordu. UzakLimandan gelenler birşey için izin ister gibiydi... Ama Eventlir o notaları duymuyordu. Demirciye doğru yönelmişti bile...


 
 
 

Yorumlar


Öne Çıkan Öyküler
Son Gönderiler
Etiketler
Takip Edin
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic

BENİ TAKİP EDİN

  • Facebook Social Icon
  • Twitter Social Icon
  • Google+ Social Icon
  • Pinterest Social Icon

© 2023 by Koray Yılmaz. Proudly created with Wix.com

bottom of page